GÜNDEM
Narenciye üreticilerine destek paketi
Narenciye üreticilerine yönelik destek ve teşvik paketi hazırlandı. Hem ihracat kalitesindeki hem de sıkmaya verilecek ürün için üreticiye destek verilecek
Başbakan Ünal Üstel, narenciye üreticilerinin üretimden kopmaması ve üreticilere destek amacıyla destek ve teşvik paketi hazırladıklarını açıkladı.
Üstel geçmişte Tarım Bakanlığı bütçesinde yüzde 6.5’e kadar inen narenciye teşvikini bu yıl yüzde 20’lere çıkardıklarını kaydetti.
Açıklamada, üreticiye, serbest piyasada paketleme kalitesinde değerlendirememiş ve sıkmaya verilecek paket kapsamında Greyfruit, Limon, Yafa, Washington, Valenciya, Mandora ve King için Cypfruvex’in açıklayacağı sıkma ürün fiyatlarına ek olarak ton başına 2 bin TL destek verileceği belirtildi. Konsantre ihracatı için ise ton başına 20 bin TL teşvik desteği verileceği kaydedildi.
Birinci sınıf paketleme ihracat kalitesindeki mandora ve valenciya ürünlerini serbest piyasada ya da Cypfruvex yoluyla ihracat edecek üreticilere de teşvik verileceği kaydedilen açıklamaya göre, teşvik 3. ülkelere ihraç edilecek ürün için ton başına 2 bin 500 TL, Türkiye Cumhuriyeti’ne ihraç edilecek ürün için ise ton başına 1700 TL olacak.
İhraç edilecek 2. sınıf paketlenmiş ürünler ve bahçe çıkışlı kasa kontrollü olarak ihraç edilecek ürünler için de üreticilere ton başına 1500 TL teşvik verilecek.
Başbakan Ünal Üstel, konuyla ilgili açıklamayı, Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticiler Derneği Başkanı Turgut Akçın ve Güzelyurt Lefke Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Sami Dayıoğlu’nun katıldığı toplantı sonrasında yaptı.
Hükümeti kurdukları günden beri halka “Yarım kalan projeleri bitireceğiz, insanımızın ihtiyacı olan altyapı projelerini hayata geçireceğiz ve insanımızın üretimden kopmaması adına teşvik ve destekler vereceğiz” dediğini anımsatan Üstel, sözlerini bir bir tuttuklarını kaydetti.
Üstel, “2013 yılından sonra ülkemizde kısa vadeli hükümetler kurulduğu için çoğu planlamalar yapılamadı. Biz göreve geldiğimiz günden beri halkımıza ne söylediysek ve ne vaat ettiysek hepsini birer birer yerine getiriyoruz” dedi.
İlk olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en ücra köylerini dahi içme suyu ile buluşturduklarını anlatan Başbakan Üstel, şöyle konuştu:
“Güzelyurt bölgesindeki narenciye üreticilerimizi de Anavatanımız Türkiye’den gelen su ile buluşturacağız. Bu projemizi de tamamladık. Şimdi sırada diğer büyük bir projemiz olan Mesarya iç ovasını sulu tarımla buluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Üretim çok değerlidir.1974 öncesinde bile insanımız üretimden hiçbir zaman kopmadı. Ne kadar baskı ve ne kadar izolasyon altında olsa da, üretim ile ayakta durmak için mücadele verdi ve veriyor. Hükümetimizi kurduğumuz günden beridir, hiçbir sektörü üretimden koparmamak adına imkanlarımız dahilinde teşvik ve destek verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Geçen yaklaşık bir buçuk yıl içerisinde gerek tarımcımıza, gerek hayvancımıza, gerek sanayicimize ve gerekse narenciyemize destekler verdik. İstikrarla yola devam eden hükümetimiz planlamaları da birer birer hayata geçirmek için düğmeye bastı”.
Tarımda ve hayvancılıkta planlamaların yapıldığını ifade eden Başbakan Üstel, “Narenciyede ise çeşitlendirme, kaliteyi arttırma adına çalışma başlattık. 2024 yılı içerisinde birer birer çalışmalarımızı tamamlayacağız. Geçmişte narenciye teşvikleri bütçe içerisinde yüzde 6,5 seviyelerine kadar indi. Biz bu yıl narenciye desteğini tarım bütçesi içerisinde yüzde 20’lere çıkardık” dedi.
İlerleyen günlerde Toprak Su Laboratuvarı’nı Güzelyurt’ta açacaklarını kaydeden Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bundan da önemlisi 5 yıllık kalkınma planı içerisinde de Güzelyurt’ta narenciyenin önemi vurgulanmıştır. Biz de bu planlamayı yapıyoruz. Ve yine sayın Başbakanımızın başlatmış olduğu Toprak Su Master Plan Çalışması hayata geçti. Güzelyurt’taki köylerden su kuyularından numuneler alındı. Bir sonraki aşama ise toprak analizleri olacak. Daha önce yapılmamış bir planlı üretime sayın Başbakanımızın talimatları ile geçeceğiz. Akdeniz havzasında narenciyede büyük bir rekolte artışı yaşandı. Başbakanın bize vermiş olduğu talimat rekabet ortamını ve piyasa koşullarını oluşturacak destekleme modelini hayata geçirmektir. Geçtiğimiz yıllarda yüzde 6,5 olan destek payı bu yıl Başbakanımızın talimatlarıyla yüzde 20 oranlarına çıktı. Bu rakam büyük bir rakamdır. Kendim ve üreticiler adına Sayın Başbakan’a teşekkür ederim.”
Açıklamada, toplantıda hazır bulunan üretici birlikleri yöneticilerinin teşviklerle ilgili memnuniyetine de yer verildi.
GÜNDEM
Vakıflar’dan iddialara yalanlama
Kıbrıs Vakıflar İdaresi, bazı basın yayın organlarında yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, dilekçede bahsi geçen arazinin kuruma ait olmadığını ve tüm süreçlerin kamu yararı ile şeffaflık ilkeleri doğrultusunda yürütüldüğünü açıkladı.
Evkaf’tan yapılan açıklamada, Öncelikle, Ali Üstel tarafından dilekçede bahsi geçen yer, iddia edildiği gibi Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne ait bir taşınmaz değildir. Söz konusu alanın kurumumuzla herhangi bir mülkiyet veya tasarruf bağlantısı bulunmamaktadır” denildi.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin açıklaması şöyle:
Son günlerde bazı basın organlarında, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ni ve kurumumuza ait taşınmazları hedef alan, gerçeğe aykırı iddialara dayanan haberler yer almaktadır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
Öncelikle, Ali Üstel tarafından dilekçede bahsi geçen yer, iddia edildiği gibi Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne ait bir taşınmaz değildir. Söz konusu alanın kurumumuzla herhangi bir mülkiyet veya tasarruf bağlantısı bulunmamaktadır.
Ayrıca kamuoyunda paylaşılan görsellerdeki arazi Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne aittir. Fakat dilekçede bahsi geçen yerle aynı bölgede değildir. Haritalarda görülen bölgenin başvuru tarihinde on yıllığına üçüncü şahıslara kiralanmıştır. Bu nedenle herhangi bir kişi tarafından talep edilmesi hukuken mümkün değildir.
Öte yandan, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu 18/08/2023 tarihli kararı doğrultusunda, ilgili taşınmazın uzun süreli kira sözleşmesinin sona ermesi ile, kamu yararı gözetilerek yurt yapımı amacıyla değerlendirilmesi yönünde karar alınmıştır.
Bu karar, kurumumuzun yatırım politikası ve sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde alınmıştır.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yönetimi olarak, tüm süreçlerimizi şeffaflık, hukuka bağlılık ve kamu yararı ilkeleri doğrultusunda yürütmeye devam ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
GÜNDEM
Blockchain Çağında Asıl Değer: Güven İnşa Etmek
Kripto ve blockchain dünyasında artık konuşulan şey fiyatlar değil, güven.
Teknolojinin kendini kanıtladığı bir dönemin ardından, sektör şimdi kalıcı güven inşa etmenin yollarını arıyor.
Fintech ve blockchain stratejisti Hakan Törehan, bu dönüşümün en kritik evresine dikkat çekiyor:
“Artık mesele teknolojinin ne kadar güçlü olduğu değil — insanların o teknolojiye ne kadar güvendiği,” diyor Törehan. “Önümüzdeki dönem, en çok konuşulan değil, en çok güvenilen projelerin dönemi olacak.”
Avrupa’da yürürlüğe giren MiCA ve DAC8 gibi düzenlemeleri, inovasyonu yavaşlatan değil, sürdürülebilir hale getiren adımlar olarak görüyor.
“Her finansal dönüşüm önce sarsıntıyla başlar, sonra sorumlulukla güçlenir. Uyum ve denetim, inovasyonun düşmanı değil; kalıcılığın temeli.”
Törehan ayrıca dijital ve fiziksel dünyanın birleştiği “phygital” yaklaşımın önemine değiniyor. Miracle Cash & More’un Amsterdam’daki mağazası bu vizyonun ilk örneklerinden biri.
“İnsanlar hâlâ görmek, dokunmak, yüz yüze konuşmak istiyor. Blockchain’in gerçek güveni kazanması, insanla yeniden temas kurmasından geçiyor.”
Sektörün geleceğine dair sözleri ise özet niteliğinde:
“Blockchain artık vaatlerin değil, kanıtların dönemi. Gelecek, karmaşık teknolojiyi sade güvene dönüştürebilenlerin olacak.”
2026: Kriptonun Yılı Olacak
Metaterra ve Miracle Cash & More’un kurucusu Hakan Törehan, 2026’nın kripto dünyası için bir dönüm noktası olacağına inanıyor. Ona göre yeni dönem, fiyat spekülasyonlarının değil, güvenin ve gerçek kullanımın öne çıktığı bir dönem olacak.
“Uzun yıllardır kriptoyu geleceğin teknolojisi olarak konuştuk. Şimdi o gelecek gerçekten başlıyor,” diyor Törehan.
Avrupa’da yürürlüğe girmeye hazırlanan MiCA, DAC8 ve PSD3 gibi düzenlemelerin sektöre netlik kazandırdığını belirten Törehan, 2026’nın bu açıdan “uyumun olgunlaştığı yıl” olacağını söylüyor.
“Artık yalnızca fiyatlara değil, sistemin ne kadar güven verdiğine bakacağız. Kriptonun başarısı kazançla değil, sürdürülebilir güvenle ölçülecek.”
Törehan’a göre bu dönüşüm sadece yatırımcılar için değil, işletmeler ve bireyler için de önemli bir dönüm noktası olacak:
“2026’da blockchain konuşulmaktan çıkacak, kullanılmaya başlanacak. Kripto ödemeleri, tokenizasyon ve regülasyonla desteklenen modeller, dijital finansın olgunluk dönemini başlatacak.”
Hakan Törehan’ın vizyonuna göre, 2026 kriptonun değil, güvenin yılı olacak — ve blockchain bu güveni yeniden tanımlayacak.
GÜNDEM
Atatürk, Grand Sapphire’de Saygı ve Minnetle Anıldı

